>
Son zamanlarda özellikle trafikte harcadığım vakitten olsa gerek, gün içerisinde çokça radyo dinlemeye başladım. Kafayı taktığım bir durum var; Radyo reklamları ve jingle’ları! Önce bir radyo kullanıcısı sonra da bir pazarlamacı olarak bir çoğu her açıdan rahatsız ediyor. Bir kere radyo da reklam vermek demek tüketicinin tek bir duyusuna hitap etmek demek. Ee siz bu tek iletişim yolunuzu iyi kullanmazsanız vay halinize!
Başka bir noktadan açıklamak gerekirse, MediaCat dergisi tarafından en iyi medya fikirlerini ve stratejilerini ödüllendirmek üzere her yıl düzenlenen MediaCat Felis ödüllerinin bu yıl ki sahipleri dün açıklandı. Çeşitli kategorilerde birçok ajans ödülleri kaptı. Hangi kategorlerde hangi çalışmalar ödülleri kapmış diye merak ediyorsanız buradan ulaşabilirsiniz. Biz dönelim konumuza Felis ödüllerini incelediğimde en çok dikkatimi çeken nokta “En İyi Radyo Medya Kullanımı – Bu kategoride seçici kurul ödüle layık eser bulamadı”. Evet yanlış okumadınız ülkemizde En İyi Radyo Medya Kullanımı ödülünü alacak bir çalışma olmadı.
RTÜK tarafından Şubat 2010’da yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de her beş kişiden üçü yani %60’ı radyo dinliyor. Bu kadar geniş bir kitleye ulaşmak için yaptığınız jingle ağırlıklı radyo reklamlarınız ne yazık ki vasat! Doğanay limonata ‘ben sana yandım doğanay limonataa’ diye çığırıyorken, Defacto bayramda akıllara hatta kulaklara zarar bir cincihoca karakterinin radyoda kulaklarımızı tırmalamasına sebep olduğu, bunlara rağmen farklı olmaya çalışan Kanyon’un Nil Karaibrahimgil’in seslendirdiği ama ne denildiğini anlamak için kaz kez dinlememiz gerektiğini bir türlü anlayamadığım reklamı( valla ben Google da arattım bu ne diyor diye; “Genç burada herkes güzel, burada herkes ve herşey… Burası Kanyon, uç uç buraya kon Do Diyez’dir bu ton, bitti bu şarkı bu son”
Evet ne yazık ki bu kadar geniş kitleye ve en önemli duyularımızdan birine ulaşılabilecek radyo reklamlarının durumu vasat.
