Korona Virüs ve E-ticaret
Korona Virüs ve E-ticaret

Korona Virüs ve e-ticaret arasındaki ilişkiyi incelemek için önceliği online market pazarına çevirdim. Bu pazarın durumuna ve insanların internet davranışlarına dair verileri incelemeye başladığımda özellikle Türkiye’de salgının çıktığı Mart 2020 sonrasındaki değişimler gerçekten çok şey anlatıyor.

Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın bu süreçteki market alışverişi ile ilgili paylaştığı veriyi not etmek istiyorum. (Online ve offline toplam veridir.)

13-20 Mart haftasında banka ve kredi kartı ile yapılan market harcamalarında tarihi rekor kırıldı.

28 Şubat-6 Mart tarihleri arasındaki haftada 3 milyar 674 milyon TL olan “banka ve kredi kartı ile yapılan market alışverişi tutarı”, 6-13 Mart haftasında 4 milyar 412 milyon TL’ye, 13-20 Mart haftasında ise 5 milyar 263 milyon TL’ye sıçradı.

Korona Virüs ve E-ticaret
Korona Virüs ve E-ticaret

Korona Virüs ve Satın Alma Davranışı

Eve kapanan ve sosyal izolasyon sağlamaya çalışan, aile büyüklerinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan insanların e-ticaretin payını arttırdığı aşikar. Bununla birlikte bu tamamıyla olumlu bir gelişme mi diye sorsak, her zaman verilerle konuşmak lazım derim. Çünkü taşımacılıkta artan iş yükü, kargoların hazırlanması için işletmelerin de dönüşümlü ya da kısıtlı personelle çalışması gibi hem e-ticaret performansını etkileyen hem de maliyetleri etkileyen çok fazla kalem var.

Bu noktadan bakınca öncelikle insanların online marketlere olan internet davranışlarını analiz etmek istedim ve ilk iş Google Trends ile aşağıdaki verileri karşılaştırdım.

Korona Virüs ve Online Market Davranışları
Korona Virüs ve Online Market Davranışları

Yukarıdaki karşılaştırmaya göre pandeminin Türkiye’deki ilk vakasının çıkmasından çok kısa bir süre sonra online marketlerle ilgili aramaların ciddi derecede arttığını görebilirsiniz. Tabloda ilk dikkat çeken elbette sanal market araması ve hacmi. İnsanların bu süreçte market isimleri aramasından önce doğrudan “sanal market” araması yapması bize elbette bir şeyler anlatıyor. Genel olarak bu hizmeti almak istemeleri, markaların hangisinde online hizmet var ya da yok gibi düşüncelerin önüne geçmiş diyebiliriz. Bir ihtimal bu arama içinde Migros sanal market’e ulaşmak isteyen aramalar da olabilir.

Tabloya yine baktığımızda online market, şok, migros ve carrefour’un online market aramaları var. Yine bence dikkat çeken veri şimdiye kadar online market hizmeti sunmayan ve korona virüs ile başlayan Şok marketlerinin dikkate değer bir aramaya ulaşması. Migros gibi sanal market ile yıllardır bilinen bir markaya neredeyse yakın bir hacime ulaşmış hatta bir ara geçmiş. Bunda hem bu pandemi sürecindeki arz-talebin hem de Şok’un çok fazla lokasyonda ve hızlı erişilebilir olması etken diye düşünüyorum.

Arz – Talep Yoğunluğu Ufak Zincir Marketleri Etkiledi 

Bu dönemdeki arz – talep meselesinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Kısa sürede birçok online markette birçok ürün tükendi, teslim süreleri uzadı haliyle insanlar farklı marketlere yöneldi. Bunu da aşağıdaki tablodan aslında teyit edebiliriz. Online market araması yapanlarla benzer sorgulara baktığımızda “gün market online” “özhan market oline” ve “onur market online” gibi daha küçük lokasyonlarda bilinen marketlerin de online hizmetlerinin arandığını görüyoruz.

Online market sektörü ve pandemi
Online market sektörü ve pandemi

Sanal market aramalarına baktığımızda arama yoğunluğunun başta İzmir olmak üzere büyükşehirlerde olduğunu görüyoruz. Bunun altında da demografik ve sosyo-ekonomik sebepler yatıyor olabilir.

Sanal Market Pazarı
Sanal Market Pazarı

Türkiye’deki genel tabloya baktığımızda;

Şok ve Migros ile ilgili aramalara baktığımız Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgeleri’nin yoğun olduğunu görüyoruz. Bunun satın alma davranışı açısından sebeplerini düşündüğümüzde; demografik yapıya göre e-ticarete yatkınlık ve nüfus yoğunluğu gibi konuları değerlendirebiliriz. Siz de yorumlarınızı paylaşırsanız çok memnun olurum.

Türkiye Sanal Market ve E-Ticaret

Türkiye Sanal Market ve E-Ticaret

Deloitte’nin Küresel Covid-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu

Deloitte’nin hazırladığı analizde etkileşim değişiminin pozitif ve yüksek olduğu kategorilerde “Ulusal Market Zincirleri” “İndirim Marketler” gibi market tabanlı alanları da görmek mümkün.

Küresel Covid-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri
Küresel Covid-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri

Bu raporda diğer okumamız gereken önemli bir konu Ulusal (Migros, Carrefour vb.) ve İndirim marketlerinin (BİM, A101) dijital durumu ve bunun etkisi. Deloitte bunu raporda çok güzel anlatmış.

Ulusal market zincirleri: Salgın döneminde evde
yaşamın gereksinimi olarak uzaktan yapılan gıda
alışverişleri hızlı şekilde artmıştır. Ulusal marketler,
yaptıkları dijitalleşme yatırımları, kuvvetli lojistik ve
eve dağıtım altyapıları ve e-ticaret deneyimleri ile
2 kata yakın etkileşim artışı göstermiştir. Bu oran
indirim marketlere kıyasla çok daha yüksektir.

İndirim marketleri: Son yıllarda ulusal zincirlere
karşı agresif mağazalaşma atağıyla hızlı büyüme
sürecine giren indirim marketleri, salgın döneminde
talebin hızlıca dijital kanala kaymasına hazırlıksız
yakalandılar. Özellikle 3. ve 4. hafta itibariyle dijital
etkileşimlerinde düşüşler gözlemlenmektedir. İndirim
marketleri arasında dijitalleşme olgunluğu, dijitale
yapılan yatırımlar ve e-ticaret deneyimi gibi farklar
nedeniyle bu kategorideki firmaların performansları
arasında kendi içlerinde de farklılıklar bulunmaktadır.

Online Market ve Temel İhtiyaçlarla İlgili Markalar Nasıl Veriler / Bilgiler Paylaştı?

Markaların paylaştığı verileri ve bilgileri derleyip sizlerle paylaşmak istedim.

Bankalararası Kart Merkezi

BKM’nin paylaştığı verilere göre 1-22 Şubat ile 1-22 Mart tarihleri arasında Türkiye’de internet üzerinden yapılan alışveriş rakamları karşılaştırıldığında en kayda değer büyümenin yüzde 32 ile market-gıda kategorisinde olduğunu görülüyor.

Migros

Migros Online’dan en çok ne sipariş edildi diye merak edip araştırdım. Paylaştıkları bilgiler şöyle; “Bu süreçte en çok sipariş verilen ürünlerimiz; meyve – sebze, Türk kahvesi, maden suyu, süt, su, ıslak mendil, makarna, ekmek, yumurta, un ve pirinç oldu.”

Getir

Getir’in ciddi bir ivme ve farklılaşma kazandığı pandemi sürecinde onlar da bazı bilgiler ve oranlar paylaştı. “Hayatımızda hiç satmadığımız kadar çok pirinç, bulgur, makarna sattık. İlk üç günde, bir hafta öncesine göre 22 katı makarna talebi gördük. Su, makarna, pirinç, bakliyat, konserve gıdalar, un, sabun ve kolonyada ciddi bir artış yaşanıyor. ”

BanaBi

Yemeksepeti’nin hızlı teslimat uygulaması olan BanaBi’nin paylaştığı bilgiler ise şöyle;

“Temel Gıda” ürünlerinde en çok şeker ve sirke siparişlerinde artış yaşandı. Ayrıca kullanıcılar, konserve ve dondurulmuş gıda gibi uzun süreli saklayabilecekleri ürünleri de bu dönemde daha çok sipariş ettiler.

BİSU;

Coronavirüs salgınının gündeme gelmesiyle 16-23 Mart tarihleri arasında damacana su siparişi talebi yüzde 60 artmış. Ortalama olarak bir hane 7 günde bir sipariş verirken, son bir hafta da bu ortalama 5 günde bir siparişe düşmüş. Cam damacana kullanıcıları, polikarbon damacana kullanıcılarına oranla son bir haftada daha çok sipariş vermişler. Pet su siparişlerine talep ise 5 kat artmış.

CarrefourSA;

CarrefourSA’nın paylaştığı bilgilere göre, 11 ile 15 Mart tarihleri arasında alınan siparişlerde bir önceki haftanın aynı dönemine göre yüzde 80’lik bir artış yaşanmış.

Markanın açıkladığı talep gören kategoriler ise şöyle;

“En çok büyüme gösteren reyonları incelediğimizde ise kuru gıdakasaptemizlik malzemelerimeyve-sebzeself serviskişisel bakım ve hijyene yönelik ürünlerin ön plana çıktığını görmekteyiz. Yaşanan trafik ve sipariş artışının yarattığı hacme paralel olarak teslimat kapasitemizin de yüzde 100’ü üzerinde bir servis sağlamaktayız. Ayrıca her türlü hijyen önlemi alınan 630 mağazamıza müşterilerimizi alışverişe bekliyoruz.”

Benzersiz bir süreç yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz. Dijital dünyaya bakışımızın ve alışveriş alışkanlıklarımızın daha da değiştiği bu dönemde birçok işletme için dijital dönüşüm adeta yeni başlıyor. Bu sürede doğru ve planlı adımlar atmak hızla değişen pazar koşulları için daha çok önem taşıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz